Dişler arasında gözüken aralık görüntüsü oldukça yaygın bir durumdur. Dişlerin aralıklı olması durumu genellikle ön iki keser diş arasında olmasının yanı sıra, bazı kişilerde ön 6 diş arasında da boşlukların olması gözlemlenmektedir. Dişler arasında olması gerekenden fazla olan bu mesafelere diastema denilmektedir.
Diastema dediğimiz bu boşlukların estetik olarak yarattığı en temel sorun beyaz diş görüntüsünün arasında kalan büyük siyah alanlardır. Bunun yanında bazı kişilerde diksiyonu etkileyebilir ya da konuşma sırasında aradan tükürük kaçmasına sebep olabilir. Bu ayrık dişleri estetik olarak kapatmak için genellikle kullandığımız metod kompozit lamina (estetik dolgu) ya da porselen laminalardır.
Sağlıklı bir diş diziliminin olduğu ağızda dişlerin birbirine bakan duvarları arasında sıkı temaslar olması gerekir. Bu sıkı temaslara diş kontakt noktaları denir. Bu kontakt noktalarının sağladığı en büyük avantaj yemek yeme sırasında dişetlerine yemek artıklarının sıkışmasını engellemektir. Aynı zamanda çiğneme sırasında fonksiyonun artmasını, daha yüksek basınçta yemek yenebilmesini de sağlamaktadır. Bu kontakt noktaları dişlerin aralıklı olduğu durumlarda bulunmamaktadır ya da çok ufak bir nokta teması halindedir. İşte bu durumlarda diş aralarında çiğneme sonrası yemek artığı kalması kaçınılmaz olur.
Tabi ki dişlerinde aralık olan her bireyde aynı sonuç oluşmayabilir, fakat diş aralıklarına bağlı en yaygın karşılaşılan sağlık sorunlarını bu şekilde özetleyebiliriz.
Büyüme ve gelişim döneminde insanların dişlerinin oluşum hızıyla, çene gelişim hızı her ne kadar paralel olsa da, aynı değildir. Bunun doğal bir sonucu olarak ağızda tüm daimi dişleri çıkmamış çocuklarda, dişlerde ayrıklık görülmesi ya da çapraşıklık görülmesi doğaldır. Dişlerin mine tabakalarının tam oluşması ve ağız içinde tam boylarına gelmesi ile birlikte değerlendirme yapılması daha doğru olacaktır.
Yetişkinliğe erişmiş sağlıklı bir bireyde dişlerde aralık görmememiz gerekir. Tabi bazı dişlerin ağız içinde farklı açılarda olmasına bağlı olarak 1 mmye kadar bazı bölgelerde aralık oluşabilir. Fakat gülümseme esnasında ön keser dişler arasında görülen bariz siyah boşluklar mevcut ise, bu durum çok normal değildir. Bazı durumlarda ise dişlerinin arasında herhangi bir boşluk olmayan kişilerde, zamanla boşluk artışı izlenebilmektedir.
Aralıkların kapatılması için 2 yöntem kullanılabilir. Bu yöntemlerin bir tanesi porselen lamina iken bir diğeri kompozit laminalardır. Porselen lamina bilindiği üzere cam seramik materyalden oluşur ve laboratuvarda çalışıldığı için iki seansa ihtiyaç duyulur. Kompozit lamina ise bir diğer adıyla estetik dolgu tek seansta uygulanır ve reçine bazlı dolgu materyalinden oluşur. Her iki yöntemde de dişler arasında görülen boşluklar tamemen kapatılabilir ve doğal görüntü elde edilebilir. Uygulama bittiğinde dişlerin arasına diş ipi ile kişinin kendi başına girebilmesi mümkün olur. Her diş tek tek görüntüye sahip olur, yani blokmuş gibi bir görüntü asla oluşmaz. Kompozit laminanın, porselene göre avantajı tek seansta bitebilmesi ve dişlerin üzerinde hiçbir frezleme yapılmamasıdır. Yani kesim işlemi kompozit lamina da asla uygulanmaz. Porselen laminada ise az da olsa belli noktalarda pürüzlendirme yapmak gerekecektir. Porselen ya da kompozit laminadan hangisinin daha doğru bir tercih olacağı diş hekiminizin muayenesi sonrasında vereceği karar ile alınabilir.
Diastema, ayrık dişlerin kapatılması tedavisi için Ataşehir Diş Kliniğimiz Inovadent Ağız ve Dİş Sağlığı Polikliniğimizde ücretsiz muayene olabilirsiniz.
Detaylı bilgi ve randevu için bizi arayın: +90 532 414 27 87
https://www.sciencedirect.com/topics/medicine-and-dentistry/enamel-hypoplasia
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4311382/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/848564
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0002817714613520